NEO LİBERAL PARADİGMA İFLAS ETTİ, YENİ PARADİGMA NE OLACAK?

AnalizPolitika

Written by:

Paradigmanın Türk Dil Kurumu’ndaki sözlük anlamı “değerler dizisi” olarak tanımlanmıştır.  Ek olarak, model ya da kuramsal çerçeve anlamında kullanılabilen bir terimdir ve göstermek, anlaşılır kılmak, örnek teşkil etmek, sınırları belli olan ön bulgu ve genel anlamında da dünya bakışı anlamlarına gelir.

Ekonomik anlamda paradigmayı ben daha çok değerler dizisi ve ekonomik olarak dünyaya bakış ve dünyayı algılama biçimi olarak görüyorum.

Ekonomide neo liberal paradigma, öncelikle ekonomik liberalizm ile ilişkili 19. yüzyıl fikirlerinin 20. yüzyıldaki yeniden doğuşuna atıfta bulunmaktadır.

Yani kısa ve öz olarak, devlet ekonomide minimum müdahale ile oyunun kurallarına göre oynanmasını sağlayan tarafsız bir hakem rolünde olmalıdır.

Peki gerisi? Gerisi, serbest piyasalar ekonomide olması gereken en iyi durumu gerçekleştirir. Piyasaları kendi haline bıraktığınızda, toplum için en iyiyi kendiliğinden gerçekleştirecektir.

Neo liberalizme göre devlet, zorunlu bir fenadır. Olması gerektiğinden fazlaca ekonomiye müdahalede bulunursa ekonomide ve piyasalardaki dengeler bozulmakta ve toplum ekonomiden beklenen faydayı elde edemediği gibi en fazla zararı devletin müdahalesinden özellikle toplumun yoksul kesimleri görmektedir.

1980’li yılların başından itibaren Avrupa ve ABD’de başlayan özelleştirme furyası ile devletler ekonomiden uzaklaştırılmaya ve piyasalar devletin yerine egemen kılınmaya başlandı.

1980’li yıllarda başlayan bu sürece ben “piyasaların kutsandığı yıllar” diyorum.

1980’den sonra dünyada ekonomik büyüme, ciddi artışlar gösterdi.

1980’den sonra mal ve hizmet üretimi daha önceki dönemlere kıyasla çok ciddi artış sağladı.

Teknoloji, yine daha önceki dönemlere göre, neredeyse ışık hızıyla gelişti.

Teknolojinin gelişimiyle birlikte aslında kapitalist medeniyet düzeyi de muazzam bir gelişme gösterdi.

Mal ve hizmet üretimindeki artışa paralel olarak tüketimde de benzer bir artış yaşandı.

Hatta bu çağa tüketim çılgınlığı çağı diyenler de var.

Ama bana göre yaşanan kapitalizmin yeni döneme evrilmesiydi.

Çünkü, 1929 büyük ekonomik buhranı ve ardından gelen 2.dünya savaşı sonrasında dünya sistemi ekonomik ve siyasal olarak yeniden tasarlandı.

Bu tasarımda liderlik görevi ABD’nindi. Dolar, rezerv para haline getirildi. Ülkelerin dolaşımdaki para miktarı kadar, hazinelerinde altın veya benzeri bir değeri karşılık olarak tutma zorunluluğu kaldırıldı.

Ülkeler, kendi topraklarındaki egemenlik haklarına dayanarak istedikleri kadar para basma hakkını elde ettiler.

2.dünya savaşı sonrası dönemde devletler ekonomik alanda oldukça etkin oldular. Sosyal devlet anlayışı Avrupa’da 2.dünya savaşından sonra gelişti. Bu 2.dünya savaşı sonrası oluşan yeni paradigmaydı.

Bu dönem yaklaşık 35 yıl sürdü ve sonra yerini devletin ekonomiden el ayak çektirildiği, yerine piyasaların koyulduğu neo liberal döneme (paradigmaya) bıraktı.

1980 sonrası dönemde dünya eskiye göre en adaletsiz, en eşitsiz dönemini yaşadı.

1980 sonrası dönemde dünyada birçok ekonomik ve siyasi kriz yaşandı. Bütün ekonomik krizlerin sonunda “bu kapitalizmin krizidir” dendi.

Evet, kapitalizmin kriziydi. Kapitalizm, sermaye sınıfının egemenliği, krizler karşısında daima yeni forma girerek kendini yeniledi ve devamını sağladı.

Bugün de aynı sorun yaşanıyor aslında.

Ama bir farkla, bugünkü kriz bir veya birkaç bölgede değil, dünyanın tamamında etkili oluyor.

Ve bu kriz, 1990’lı yıllarda Asya’daki veya Rusya’dakilere, 2008-2009’daki küresel finansal krize benzemiyor.

Bu kriz, 1929’daki büyük buhrana benzetiliyor. Hatta, yol açacağı etki bakımından 1929 buhranından bile daha büyük ve derin bir kriz olarak adlandırılıyor.

Burada sorulması gereken temel soru şu?

Kapitalizm sona mı eriyor?

Bence hayır. Kapitalizm sona ermiyor. Lakin başka bir forma, başka bir şekle girmeye hazırlanıyor.

Kapitalizmin bu yeni şekli nasıl bir şey olacak? diye soracak olursanız, onu da kısa bir süre sonraki  yeni yazıya bırakalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir