KKTC-Din ve Devlet

AnalizPolitika

Written by:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasa Mahkemesi’nin Kur’an kurslarına ilişkin yasal düzenleme hakkında lâiklik ilkesine aykırılık gerekçesiyle verdiği iptal kararına dün (16.4.2021) gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği “Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs artık uygulamalarıyla, her şeyiyle Türkiye’deki uygulamalar neyse, bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır.
… Anayasa Mahkemesi Başkanı bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde, bizim atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır. Bunu da bilmeleri gerekir.” sözleri üzerine eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir açıklama yaptı:
“Şimdiye değin yalnız Türkiye tarafından bağımsız devlet olarak tanınan KKTC, birçok konuda bizim Anayasamıza benzeyen, hatta bir-iki sözcük ve madde numarası değişikliğiyle aynı hükümleri içeren bir Anayasa’ya sahiptir. Nitekim bu Anayasa’nın ‘Devletin Şekli ve Nitelikleri’ kenar başlıklı 1. maddesinde belirtildiği gibi KKTC, ‘demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir.’
Aynı Anayasa’nın ‘Vicdan ve Din Özgürlüğü’ kenar başlıklı 23. maddesinin 4. fıkrasına göre; ‘Din eğitim ve öğretimi, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.’ ‘Mahkemelerin Bağımsızlığı’ kenar başlıklı 136. maddesinin 1 ve 2. fıkraları şöyledir: ‘(1) Yargıçlar, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, yasaya ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. (2) Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında, mahkemelere ve yargıçlara emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.’
KKTC Anayasa Mahkemesi’nin bu hükümler çerçevesinde verdiği kararın  ‘Devletin gözetim ve denetimi’ ile ilgili bir gerekçeye dayandığı, şimdi bu gerekçeye uygun yeni bir düzenleme yapılacağı anlaşılıyor. Nitekim KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ‘Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra gereken yasal düzenlemelerin hemen yapılarak, kursların devamının sağlanması en büyük beklentim dir.’ demiştir. Başbakan Ersan Saner’in açıklaması şöyledir: ‘Kursların yasaklanması söz konusu olamaz. Kursları Din İşleri Başkanlığı düzenlerken, Millî Eğitim Bakanlığı da denetimlerini yapacak, kurs sonunda verilecek belgeleri onaylayacaktır.’
Durum böyle olduğu hâlde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC Anayasası hükümlerine aykırı, üstelik tehditkâr bir üslûpla Kur’an kursları konusunda Türkiye’deki uygulamayı dikte eden sözler söylemesi doğru olmamıştır. Bağımsız bir devlet olarak sadece Türkiye’nin tanıdığı KKTC, elbette yetkili organlarıyla ortaya çıkan sorunu çözecektir. Eğer biz bu konuda şüphe ifade eden sözler söylersek, başka ülkelerin KKTC’yi tanımalarını nasıl bekleyebiliriz?”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir