DEMOKRATİK SİYASİ KATILIM!

AnalizPolitika

Written by:

Yeni Dünya düzeni küreselleşme bağlamında evrensel bir ideoloji olarak gelişmekte olan ülkelere dayatılmaktadır. Dayatılan küresel siyaset ideolojisinin hedefi, güçlü ülkelerin ve uluslararası sermayenin arzuladıkları veya uygun gördükleri bölgelerdeki ülkelerde serbest yayılmalarına olanak sağlamaktır. Bu bağlamda, söz konusu hedefin gerçekleşmesine karşı olan güçleri ve söz konusu bölgelerdeki ulusal egemenlik kuşatmak veya erimektir. Bu amacın gerçekleştirilmesinde İMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve benzeri ekonomik veya siyasi niteliklere sahip uluslararası kurumlar önemli ve etkili roller üstlenmektedir. Küresel dünya düzeni, emperyalist ideolojinin geçmişte yaygın olan sömürgecilik anlayışının yerine ikame edilmiş bir ideoloji olarak tüm ülkelerde taraftar bulmuştur.

Dayatılan küresel ideoloji; siyasal küreselleşme, ekonomik küreselleşme ve kültürel küreselleşme şeklinde ve paralel bir şekilde gelişmektedir. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin siyasal yapılarını ve dış politikasını önemli boyutlarda etkilemektedir. Küresel ideoloji bir taraftan partilerin yapılanmalarını etkilerken; diğer taraftan o ülkenin iç ve dış politikalarının yapılanmasında ve uygulanmasında ‘’bağımlılık ‘’ veya ‘’ bağımsızlık ‘’ duruşları arasında seçim yapılmasında bir mihenk taşı olarak etkili olmaktadır.

Belirlenmiş küresel bir ideolojiye bağlılık, ülkeleri kendi kararını vermekten mahkum bıraktığı gibi aynı zamanda bu ülkelerin başarısız olmalarında ve sürekli büyük ülkelere bağımlı olmalarında büyük rol oynar. Küresel ideoloji ve onun pratiği, ekonomiye ve siyasete yeni bir kültürü beraberinde getirmekte; siyaset ve politika aktörlerinin politikalarını belirleme, stratejilerini hazırlama karar alma ve hareket etme aşamasında uymaları gereken yeni bir siyasal ve ekonomi mantığı edinmelerini zorunlu kılmaktadır.

Tüm ülkeler ve siyasi partiler böylesi bir dayatmayla karşı karşıyadır. Özellikle siyasi partilerin amacı kendi ülkesinin refahı ve huzuru için çalışmaktır. Bu sebeple siyasi yapılanmada hedeflerin yeniden tanımlanması ve siyasi partilerin kendi yapılanmaları da gözden geçirmeleri gerekmektedir. Bu hedeflerin başında küresel ideolojinin ihmal ettiği çevre konusuna eğilmek, halkın yoksul kesiminin de kendini ilgilendiren kararların alınmasında söz sahibi olmalarını sağlamak, demokrasiyi ve yaratılan katma değerin adil dağılımını sağlayacak düzeni geliştirmek, sağlık ve eğitim sorunlarını çözmek, işsizliği azaltarak herkesin iş sahibi olmasını sağlamak gelmektedir. Böylesi bir yapılanmada izlenecek yol ülkeyi sürücü koltuğuna oturmaktır. Bu amaçla küresel ideolojinin tehditlerini azaltarak fırsatlara dönüştüren ve gerekli bilinçlendirmeyi sağlayacak bir siyasal ekonomik ideolojisinin geliştirilmesi şarttır.

Muratcan IŞILDAK

2 Replies to “DEMOKRATİK SİYASİ KATILIM!”

  1. Hasan Saim Ozturk dedi ki:

    Güzel bir değerlendirme.. M.K.Ataturkun tam bağımsızlığı ve antiemperyalimi kararlılıkla savunan düşüncesiyle örtüşen ve ona hak veren bir durumla karşı karşıyayız.Günümüzde Kuresel sermaye işbirlikçileri ile bizi çağımızın yarı sömürge ulkeleri arasına dahil ederek çökmemize neden oldu.

  2. MURATCAN IŞILDAK dedi ki:

    Dünya siyasetindeki son gelişmeler ise, günümüzde egemenlerin dini kullanarak yürüttükleri zenginleşme politikalarının güç kaybedeceği, “ Yeni Dünya Devleti “ projesinin insanı ve usu önceleyen egemenler tarafından yürütüleceği izlenimi vermektedir.

    Bu güne kadar uygulanan “ Yeni Dünya Devleti “ stratejilerinde değişikliğe gidilmesi halinde Atatürk’ün stratejisinin ön alması olasıdır. Atatürk’ün dünyada etkili olan bu stratejisi, ileri uygarlıklar seviyesine ulaşma ve yeni bir dünya doğurmada benimsediği ve ısrarla takipçisi olduğu salt laiklik uygulamaları ile yarattığı eleştirel akılcılıktı. Atatürk’ün yarattığı eleştirel akılcılık yöntemi 1935 yılında ünlü düşünür Karl Raimund Popper tarafından eleştirel akılcılık felsefesinin kurulmasına neden oldu ve günümüzde modern bilimsel çağın vazgeçilmezidir. ( Bu konuda daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Prof. Dr. Celal Şengör’ün “ Dahi Diktatör “ adlı eserinde bulabilirsiniz. )

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir