1 Mayıs elbette, bütün işçilerin.
Dünyanın bütün emekçilerinin.
Bugünün dünyasında 1 Mayıs,
bütün ezilenlerin.
Kapitalizmin yarattığı en alttakilerin.
Sömürü düzenlerinde, sömürülenlerin.
Mevcut düzenlerden mağdur, herkesin.
Sömüren egemen sınıf dışında her kesimin.
Dünyayı tehdit eden küresel kapitalizmin,
insanlık için büyük bir bela olduğu kesin.
Bu kesinlik karşısında, insanlığın yeni bir
vaziyet alması, elbette kaçınılmaz.
Kapitalizmin “bela” oluşu nasıl ki sınır
tanımıyorsa, ona kaşı alınacak vaziyetin
de buna karşılık gelmesi kaçınılmazdır.
Günümüzde kapitalizm nasıl ki 19. ve 20.
Yüzyıl kapitalizmi değilse; karşısındakiler
de bugünün gerçekliğini görebilmelidir.
Kapitalizm bugün vahşinin de vahşisidir.
Hukuksuz, kanunsuz ve de adaletsizdir.
Demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi,
insanlık değerlerine karşıt, eşitliksizdir.
Yeri geldiğinde en otoriter,en otokratik,
en tekçi ve en gericidir, en etnikçidir.
Bütün kazanılmış hakları yok edicidir.
Sınıf gerçeğini gizleyip, inkar edicidir.
Ne yazık ki bu ülke de bu gerçeklikle
nicedir örtüşmektedir.
Bütün kamucu kazanımlar yerle birdir.
Emek-emekçi nicedir can çekişmektedir.
Başlık bu yüzden “1 Mayıs kimin?”dir.
Devr-i iktidarlarında, iç-dış tüm egemenlerin;
tüm sömürenlerin, ezenlerin, ağaların-beylerin;
insanı insan değil de; kul-köle gibi görenlerin;
toplumu kitle, halkı kalabalık, milleti sürü
bilenlerin;
Adaletsizlerin, ezdikçe ezenlerin, gücü hak
belleyenlerin, zalimlerin, zulmedenlerin;
haksızlıktan beslenenlerin kurdukları bu
kara düzende 1 Mayıs kimin? Kimlerin?
Evet, 1 Mayıs kimin?
Vahşi kapitalist şu kapkara düzende,
kim varsa, emeği ile geçinebilenlerin
ve geçinemeyenlerin.
Hakları elinden alınan tüm emekçilerin.
Acımasızca işinden edilen nice işçilerin.
Sayıları günden güne artan işsizlerle
tehdit edilerek, kapı gösterilenlerin.
Boğazı tokluğuna, sefaletin prangası olan;
asgari ücret köleliğine mahkum edilenlerin.
1 Mayıs kimin?
“Merdiven altlarına” terk edilen sahipsizlerin.
Kanı canı emilen taşeron işçilerinin her birinin.
Gün geçtikçe çoğalan milyonlarca işsizin.
Bir gün bile görememiş olan emeklilerin,
bin bir dertle “ölmeyi” bekleyenlerinin.
Yumurtanın en irisini bulup da en ucuza;
ekmeği de bandırıp tuza, sevinenlerin;
yine de “hamdolsun” diyenlerin…
1 Mayıs yoksul ve yoksullaşan köylülerin.
Atadan toprağını ekip ve dikemeyenlerin.
Ekip dikse de ürünü tarlada kalan çiftçilerin.
Köyünü, toprağını terk ederek gidenlerin.
Cefayı sırtlanıp da varoşlara göçenlerin.
Mülksüzleştirilen orman köylülerinin.
Hep sürünenlerin, sürülenlerin;
hep sürüklenenlerin, 1 Mayıs…
1 Mayıs kimin?
Sendikasız, savunmasız emekçilerin.
Sendikasızlaştırılmaya direnen işçilerin.
Kötülük çarkına yenik düşen gençlerin.
Hayalleri yok edilen, geleceksizleştirilen
kitle kitle öğrencilerin.
Beyaz yakalı bütün işgörenlerin.
Bilumum kamu emekçilerinin.
Öğretmenlerin, polisin-askerin,
güvenlikçilerin, güvenliksizlerin.
Gazetecilerin, muhabirlerin,
basın-medya emekçilerinin.
Bütün güvencesizlerin ve
kimsesizlerin…
1 Mayıs kimin?
Kadınların, kadınlıkları bastırılanların.
Ayrımcılığın her türlüsüne uğrayanların.
Siyasal, dinsel, kültürel baskılar altında
tutularak itilip kakılanların.
Hukuksuzluk mağdurlarının, adalete
susayanların.
Yalnızca gerçeğin peşinde koşanların
ve ulaşamayanların.
Vicdanları kararmamış olanların.
Haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği
sorgulayanların.
Vicdan sahibi olan bütün inananların,
inanmayanların, dindar mazlumlarındır.
Eğitimsiz, sağlıksız, konutsuz kalanların.
Sömürünün çarkına taş koyanların.
Kamunun, halkın, toplumun haklarından
yana olup konuşan, yazanların.
Küçük bir itiraz karşısında hapis, gaz ve
copla sindirilip baskılananların.
Bir hiç uğruna hayatları karartılanların.
El ele tutuşan genç kızların, delikanlıların.
Çocuklarının derdiyle yanan ana-babaların.
Esnafın, pazarcının, seyyar satıcıların.
Farkında olmadan dönen bu çarkın
değirmenine su taşıtılan milyonların.
“Kabahatin çoğu sende demeye de
dilin varmadığı ama kabahatin çoğu
sende canım kardeşim” olanların.
Denizde kum, toprakta karınca
kadar çok olan o milyonların.
Yoksul bırakılıp, yoksullukları
“rıza ile” kullanılanların.
Öyleyse 1 Mayıs bugün,
bu gerçekliği fark edip,
bu gerçekliği doğru
kavrayanların;
1 Mayıs’lara,
bu gerçeklikle
yaklaşanlarındır.
1 Mayıs kimin?
İnsanın insanlaşmasından,
insanlıktan yana olanlarındır.
Bu toprakların kara bağrında,
kapitalizme, emperyalizme karşı
sıra dağlar gibi duranlarındır.
“Yurtta ve dünyada barış”çılarındır.
Bağımsız yurttan, özgür yurttaşlıktan
yana olanlarındır.
Laik, demokratik, çağdaş ülke
derdinde olanlarındır.
Herkes için adalet, özgürlük,
barış idealinde, kardeşlikten
yana olanlarındır.
Doğayı, yaşamı savunanların;
yurtsever yurttaş olanlarındır.
Gücün karşısındaki mazlumlarındır.
Özgürlükçü demokrasi arayanlarındır.
Her 1 Mayıs’larda, 1 Mayıs alanlarında
“Yaşasın 1 Mayıs” diye haykıranlarındır.
“Emeğin onurunu, insanlık onuru sayıp,
bu onuru, onurla taşıyanlarındır.
1 Mayıs, bu düzenin ayrımsız,
bütün mağdurlarınındır.
1 Mayıs’a sınıf gerçeğiyle
bakanlarındır.
Yaşasın 1 Mayıs!
1 MAYIS KİMİN?
Last modified: 19 Eylül 2020