İcrada borç taksitlendirme

Analiz

Written by:

BORÇ TAKSİTLENDİRME

İcra İflas Hukukunda borcu taksitle ödeme İ.İ.K.nun 111.maddesinde düzenlenmiştir.

Borçlu ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra borcunu peşin ödeyebileceği gibi, yukarıda yazılı kanun maddesinin sağladığı imkânı kullanarak ve belirlenen şartlara uyarak borcunu taksitler halinde de ödeyebilir.

Borcun Taksitlendirilmesi İçin Alacaklının Rızası Gerekir mi?

Borcu taksitlendirme iki ayrı şekilde yapılabilmektedir.

1-Alacaklının muvafakatinin aranmadığı taksitlendirme;

Alacaklının satış talebinden önce, borçlu hakkındaki takip, borçlunun ikamet ettiği yerdeki icra dairesince yürütülmekte ise, borçlu bizzat müracaat ederek, daha önce yazmış olduğu metni dosyaya sunarak ve ya beyanının tutanağa geçirmek kaydıyla taksitlendirme talebini icra dairesine iletir. Borçlu hakkındaki takip, borçlunun ikameti dışındaki bir yerde açılmış ise borçlu, bulunduğu yer icra dairesine müracaat ederek, taksitlendirme talebini muhabere yoluyla ilgili İcra Dairesine gönderir. İcra Dairesi borçlunun talebini inceler, taksitlendirme talebinin İİK nun 111.maddesindeki esaslara uygun olup olmadığına bakılır.

Buna göre;

-Borçlunun borca yeter miktarda malının haczedilmesi,

-Her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması,

-İlk taksitin peşin ödenmiş olması,

-Aydan aya verilmesi ve bu sürenin üç aydan fazla olmaması gerekmektedir.

Bu şartların oluşması durumunda, alacaklının muvafakati aranmaksızın borçlunun taksitlendirme talebi kanun maddesi gereği kabul edilir ve takip durdurulur.

Borçlu taksitle ödeme anlaşması hükümlerine uygun olarak taksitleri icra dairesine ödediği sürece icra takibine devam edilmez, satış isteme süreleri de durur. Borçlu, taksitleri vaktinde ödemediği takdirde alacaklı borcun tamamı için icra takibine devam edilmesini, dolayısıyla haciz ve satışı isteyebilir. Eğer borçlunun taksidi ödememesi geçerli bir mazerete dayanmıyorsa, alacaklı borçlunun İcra ve İflas Kanunu madde 340 uyarınca tazyik hapsiyle cezalandırılmasını isteyebilir. Taksitle ödeme anlaşmalarında süre 10 yıldan uzun tutulamaz, 10 yıldan uzun süren yapılandırma anlaşmalarının varlığında satışı durdurucu sürenin korunmasından bahsedilemez.

2-Alacaklının Muvafakatinin Arandığı taksitlendirme;

İİK.nun 111.maddesinin ikinci fıkrasında, borçlu ile alacaklının icra dairesinde yapacakları anlaşma ile de taksitlendirme yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Borçlunun müracaatıyla olabileceği gibi, borçlu ve alacaklının birlikte icra dairesine müracaatıyla da taksitlendirme yapılabilecektir. İcra Dairesinin ikamet yerinde olması ve ya başka yerde olması halinde yukarıda bahsedilen yol izlenecektir. Borçlu bir dilekçeyle icra dairesine başvurabileceği gibi sözlü beyanını tutanağa yazdırmak suretiyle de taksitlendirme talebinde bulunabilecektir. Borçlu ile alacaklının birlikte müracaatı ile yapılan taksitlendirme sözleşmesinin icra dairesine ibrazı halinde icra dairesi takibi durdurur. Ancak alacaklının yokluğunda borçlunun müracaatı üzerine ise, İcra dairesi masrafını borçludan almak kaydıyla, alacaklı tarafa borçlunun taksitlendirme talebini tebliğ eder. Alacaklı taraf borçlunun taksitlendirme talebini kabul ederse, icra dairesi, borç ödeme taahhüdünü kabul muhtırasını borçlu tarafa tebliğe gönderir ve takibi durdurur. Her iki durumda da ödeme taahhüdünün borcun son taksitinin ödenme gününe kadar ki faiz, masraf ve vekâlet ücreti olmak üzere tüm borcu karşılaması gerekmektedir.

Haciz esnasında taksitlendirme yapılabilir mi?

Haciz için borçlunun ev ya da işyerine gidildiğinde borçlunun teklifi ve alacaklının rızası tutanağa kaydedilerek imzalanır. Bu durum, alacaklının haciz talebini geri almış olduğu anlamına geldiği için borçlunun malları haczedilemez.

Borcun bir kısmı için Taksitlendirme Yapılabilir mi?

Borcun bir kısmı için yapılan ödeme taahhüdü geçersizdir ve ödememe durumunda İİK.nun 340.maddesinde düzenlenen taahhüdü ihlal suçu kapsamına girmez.

Süresinde Ödeme Yapılmaması Halinde Ne Olur?

Borçlu tarafından taksitlerden birinin ödenmemesi halinde borcun tamamı için icra takibine devam edilir ve alacaklının talebi ile hacizli mallar satılır. Borçlunun satış ilanını öğrendikten sonra taksiti ödemek istemesi satışı durdurmaz. Satışın durması alacaklının muvafakatine bağlıdır. Makul bir sebep olmadan taksitin ödenmemesi halinde alacaklı madde 340’ a dayanarak borçlunun hafif hapis cezası ile cezalandırılmasını isteyebilir.

Zamanaşımı Süreleri İşler mi?

İİK.111/3 maddesine göre borçlunun taksitlendirme taahhüdüne uyması durumunda, sözleşmenin devamı süresince, “İİK. 106 – Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. ve 150/e – Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer “ maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Avukat Mehmet Toprak Alpiroğlu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir