Bizim Unamuno’larımız

AnalizPolitika

Written by:

Faşist Franco rejiminde milliyetçiler her yerde olduğu gibi akademisyen Miguel de Unamuno’nun rektörü olduğu Salamanca Üniversitesinde de örgütlenmeye çalışıyor ve kendilerinden beklendiği üzere de kendilerine muhalif olanlara karşı sık sık tacizlerde bulunuyorlardı.

İşte o milliyetçilerin 12 Eylül 1936’da kendisinden izin almadan üniversitesinde “Irk Şenliği” düzenlemeleri üzerine kürsüye öfkeyle çıkan rektör Unamuno, faşistlerin tüm müdahalelerine rağmen şunları söylemekten kendisini alıkoyamaz: “Biliyorum, neler söyleyeceğimi fevkalade merak ediyorsunuz. Ama öte yandan beni de çok iyi tanıyorsunuz. Böyle karanlık, rezil bir dönemde asla susamam. Zira susmak yalan söylemek, boyun eğmek olur. Belli oldu ki sizler kazanacaksınız, çünkü kaba kuvvet sizin elinizde. Fakat sizde akıl da yok, hak hukuk da.. Sonuç itibariyle belki bizi yeneceksiniz, ama bizi asla ikna edemeyeceksiniz, asla!”

Nasıl ki İspanyollar karanlık dönemlerinde susmayı ve boyun eğmeyi reddeden kendi Unamuno’larını gayet yakından tanıyorlarsa, her ne kadar kendinize pek itiraf edemeseniz bile hem sizlere, hem de sizlerin kurmuş olduğu “suç şebekesi”ne itimat etmemeleriyle birlikte, üzerine bir de haramla, suçla ve ayıpla adeta özdeşleşmiş olan iktidar görünümlü o rezil şebekenizi her türlü imkansızlıklara rağmen ellerinden ve dillerinden geldiği kadar sonuna kadar ifşa etmekten asla çekinmeyen, asla korkmayan ve yılmayan tepeden tırnağa yürekten imal edilmiş bu toprakların haysiyet timsali bizim Unamuno’larımızı ve onların kıymetli ve yürekli ailelerini gayet yakından tanıdığınızı çok iyi biliyoruz.

Dolayısıyla tıpkı İspanyol Unamuno’nun da dediği gibi kaba kuvvet sizin elinizde olduğu için her kurumuna arsızca çöktüğünüz devletin o “kahredici” gücünü ve imkanlarını hayasızca kullanarak kendi iğrenç çıkarlarınız uğruna hukukun canına rahatça okusanız bile ve hatta faşist Franco’nun ırkçı çakallarından farklı olarak sizlerde aklın, hak ve hukukun yanı sıra vicdanın ve utanmanın esamesi okunmadığı için de bu ülkenin daha adil, daha özgür ve daha yaşanabilir olmasını kendisine dert etmiş ve bu uğurda her türlü bedeli ödemeyi de göz almış tüm haysiyetli yurttaşlarınızı hapishane görünümlü o lanet “karanlığınıza” bir bir tıkayarak onları gün ışığıyla birlikte ailelerine ve sevdiklerine uzun seneler boyunca hasret bıraksanız bile, o “halı tüccarı” yobaz kafalarınızın içine iyice sokun ki, hem bizi hem de bizim kıymetli Unamuno’larımızı bu rezil kavgada doğru ve haklı olduğunuza asla ama asla ikna edemeyeceksiniz.

Evet edemeyeceksiniz. Yürümeyi yeni keşfetmiş çocuklar gibi zaman zaman belki yalpalayıp önünüzde düşeceğiz, belki ara ara umutsuzluğa yelken açarak kimsesizliğin koynunda kendi göz yaşlarımızda çaresizce teselli arayacağız. Ama yeminimiz olsun ki, ne sizlerin ne de kamu imkanlarıyla, yani bizim paralarımızla şımarıkça semirttiğiniz o onursuz haramzadelerinizle, tetikçilerinizin önünde diz çökeceğiz.

Duyuyor musunuz, okuyor musunuz, görüyor musunuz, asla diz çökmeyeceğiz. Tıpkı Unamuno’larımız gibi yerine ve zamanına bakmaksızın ne olursa olsun doğruları söylemekten ve yazmaktan asla geri adım atmayacağız. Bizi neyle sınarsanız sınayın asla yılmayacağız ve size inat siz bu lanet dünyadan defolup gitmeden de biz asla bir yere gitmeyeceğiz!

Uğur Güney Subaşı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir